Davranış bozukluğu mu var?

Ailelerin ve öğretmenlerin çocukların büyüme dönemlerinde sıklıkla karşılaştıkları , baş etmekte  yetersiz kaldıkları  ve çözülemediğinde bir uzman desteğini gerektiren problemli davranışların bütünüdür.  Çocuğun içinde bulunduğu yaş grubunun toplumsal değerlerinin veya kurallarının benimsenmediği , tekrarlayan  ve sürekli olarak görülen, çevre ile uyumsuzluk yaratabilen davranışlardır.

Davranım  problemleri yaşayan çocuklar  yoğun öfke nöbetleri, saldırganlık, arkadaş ilişkilerinde problemler gösterebilirler. Bu dönemde yaşanan problemleri çocuğun içinde bulunduğu yaş dönemine, davranışın sıklığına , sürekliliğine ve yoğunluğuna göre değerlendirmek gerekir. 2 yaş döneminde yaşanan   öfke, inatlaşma ve vurma davranışları bu yaşa özgü davranışlar olduğundan bir davranım problemi olarak değerlendirilmemelidir . Bu , diğer yaş döneminde kendiliğinden  ortadan kalkabilecek bir davranış biçimidir.Eğer bu davranış diğer yaş dönemlerinde de  yoğun bir şekilde gözlenmeye devam ederse  ve zamanla şiddet içerikli bir şekle bürünürse o zaman  normalden sapan bir davranış  olarak değerlendirilebilir. Kısa süren ve sıklıkla tekrar etmeyen çocukluktaki davranışlar bir davranım bozukluğunu göstermez.  Sürekli ve tekrarlayan  bir şekilde devam eden  yalan söyleme, öfke kontrol edememe, evden kaçma, çalma, cinsel taciz, fiziksel ya da sözel bir saldırganlık davranışları davranış bozukluğunu gösterebilir. Çocukluk döneminde başlayan yalan söyleme , arkadaşına vurma  ya da arkadaşının oyuncağını çalma davranışı ilerleyen yaşlarda takip edilmelidir. Bu davranış  süreklilik gösterdiğinde   ve  davranışın şiddeti arttığında  bir davranış  bozukluğu olarak değerlendirilebilir .  Dürtü kontrolü azalabilir.  Kendisini güçlü hissetme ve toplumsal kurallara sürekli karşı gelme davranışları artabilir.   Başkalarının duygularını önemsememe, güvenliklerini tehlikeye atma, isteklerine cevap vermeme  görülebilir. Bu tip davranışlar erkeklerde kızlara oranla daha fazla görülür. Okulda , arkadaşları ile ilişkilerinde ve aile içerisindeki ilişkilerde problem yaşarlar. Akademik başarıları  düşebilir. Sıklıkla kavga çıkarabilirler  bu nedenle disiplin sorunu yaşarlar. İntihar eğilimi, madde kullanımı ve erken  cinsel  davranışlar gösterebilirler. Sorunların temelinde kendilerini değil  başkalarının olduğunu ifade ederek sürekli başkalarını suçlama davranışı içerisindedirler. Kendi davranışları için hep mantıklı bir açıklama yapma çabası  gözlemlenir.

Bu tip davranışlar gösteren gençlerle kurulan iletişimin sağlıklı olması çok önemlidir. Kızmak, bağırmak, şiddet göstermek  bu sorunları asla azaltmayacak ve  çözmeyecektir. Aksine bu sorunların şiddetini daha da arttırarak çocuğun sizden daha fazla uzaklaşmasına, kendisi  ve  çevresi için daha tehlikeli sonuçlar yaratmasına neden olacaktır. Olumlu davranışları üzerinde daha fazla durularak güven ve sevgi çerçevesi içine bir ilişki kurulması sağlanmalıdır.  Eğer bu  ilişki  tüm çabalara rağmen okul- aile- çocuk arasında kurulamıyorsa bir uzman desteği almak çok daha sağlıklı olacaktır.

ALINTI Psikolog Eda Gökduman

Leave a comment

Bize yazın.
Merhaba.